Biyografi

Sahabe Reyhane Bint-i Şem’un

Sahabe Reyhane Bint-i Şem’un hayatı hakkında bilgi. Kabile Neseb ve Soyu : Reyhâne bint-i Şem’un bin Zeyd bin Kasâme Benî Kureyza dandır. Veya Reyhâne bint-i Amr, bin Hunâfe.

Baba Adı : Şem’ûn bin Zeyd bin Amr bin Kaseme.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Takriben Miladi 608 yılında Nübüvvetten iki yıl kadar önce Medine’de doğdu.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 10. Miladi 630 yıllarında yirmi küsür yaşlarında iken Medine’de vefat etti. Kabri Cennetü’l-Baki de dir.
Fiziki Yapısı : Diğer annelerimizi kıskandıracak kadar çok güzel bir yapıya sahib idi.
Eşleri : 1-Beni Kurayzalı Abdülhâkem bin Zeyd ad-ında biriydi. 2-Eşi veya Efendisi, Resûlullâh (s.a.v)’dır.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Medineli idi.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Reyhâne bint-i Şem’un bin Zeyd bin Kasâme Benî Kureyza dandır. Veya Reyhâne bint-i Amr, bin Hunâfe.
Lakap ve Künyesi : Reyhâne Seriyyetü’r-Resûlullâh.
Kimlerle Akraba idi : Resûlullâh (s.a.v)’in cariyesi veya eşi dir. 
 

Sahabe Reyhane Bint-i Şem’un Hayatı

Reyhâne bint- Şem’ûn bin Zeyd (r.a), Resûlullâh (s.a.v)’ın hanımı veya cariyesidir. Aslen Beni Nadir kabilesine mesub olub bazı kaynaklarda ismi Reyhâne bint-i Zeyd diye de geçer. Babası Ebû Reyhâne Şem’ûn bin Zeyd el-Ezdi çeşitli hadis kitablarında rivâyetleri bulunan sahabilerden olduğu söylenir. Bir kısım eserlerde ise; Resûlullâh’ın iki câriyesinden biri olarak kaydedilen Reyhâne, Beni Kurayzalı Abdülhâkem bin Zeyd adında bir kişi ile evliydi. Bu sebeble de bazı kaynaklarda, onun Beni Kurayza’ye mensub olduğu belirtilmiş, Beni Nadir’den olduğu görüşü ise biraz zayıf sayılmıştır.
Hakkında çok az ve çok karmaşık bilgiler vardır. Nerede veya nasıl yaşadığı hakkında yeterli bir bilgi yoktur. İsmi ve kabilesi bile ihtilaflıdır. İbn-i Esir’in Üsdü’l-Ğabe adlı eserine göre: onun İsmi ve nesebi: Reyhâne Seriyyetü’r-Resûlullâh. Reyhâne bint-i Şem’ûn, bin Zeyd, bin Kasâme, Kurayza Oğullarına mensubdur. İbn-i İshak’a göre ise:Reyhâne bint-i Amr, bin Hunâfe’dir. İbn-i Sa’d’e göre ise: Reyhâne bint-i Zeyd, bin Amr, bin Hunâfe olduğu rivâyet edilir.

Hicri 5. Miladi 627 yılın sonlarında Hendek Savunması’nın ardından Resûlullâh (s.a.v) ile yaptıkları Medine sözleşmesi andlaşmasını bozan ve düşmanlarla gizli gizli andlaşan Medine’deki Benî Kureyza Yahudileri muhasara edilmişti. Savaşabilecek yaşta olan tüm erkekleri öldürülmüştü. Kurayza Yahudilerinin malları ve kadınlarıyla çocukları Müslümanlara bölüştürüldü. Resûlullâh (s.a.v), Benî Kurayza Yahudileri’nin Amr bin Hunâfe oğulları kadınlarından Reyhâne’yi, başkumandan hakkı olarak, ğanimetin bölüştürülmesinden önce, kendisi için ayırdı.

Çünkü, o günkü, savaş geleneklerine göre: ğanimetler bölüşülmeden önce, onların içersinden, Resûlullâh’ın, dilerse bir köle, dilerse bir cariye, dilerse, bir at vesaire alma hakkı vardı. Reyhâne bint-i Şem’ûn, Zeyd bin Amr, bin Hunafe; Benî Kureyza Yahudilerinden olan Abdülhâkem bin Zeyd adında birisinin zevcesi idi. Abdülhâkem, Beni Kureyza erkekleri arasında öldürülmüştü.
Reyhâne der ki: Kurayza Oğulları esir edildikleri zaman, ben de, esir edilmiştim. Esirler, Resûlullâh’a arz olunduğu sırada, ben de içlerinde bulunuyordum. Ğanimet içinden, kendisine bir pay bir şey seçilmesi gerekiyordu. Benim ayrılmamı emretti, ben ayrıldım. Ayrılıncada beni, Ümmü’l-Münzir Selmâ bint-i Kays’ın evine gönderdi. Beni Kureyza erkeklerinin öldürüldükleri güne kadar orada (bir ay) kaldım.

Resûlullâh (s.a.v), Reyhâne’ye, Müslüman olmasını tavsiye ettiysede Reyhâne, Müslüman olmaya yanaşmadı. Yahudilikten ayrılmamak için direnince, onu, kendi haline bıraktı, ve onun bu tutum ve davranışından üzüntü duydu. Sâ’lebe bin Sa’ye’yi çağırttı. Bunu, ona anlattı. Sâ’lebe bin Sa’ye: Babam, anam sana fedâ olsun. O Müslüman olur!”dedi.
Hemen Reyhâne’nin yanına vardı. Ona: Sen, kavmine uyma! Huyey bin Ahtab’ın onların başını ne belalara soktuğunu gördün. Müslüman ol! Resûlullâh (s.a.v), seni, kendisine zevce olarak seçecektir!”dedi.
Resûlullâh (s.a.v), ashabı’yla oturduğu sırada, arkadan iki ayakkabı sesi işitildi. Resûlullâh (s.a.v):
      “-Bu ses, Sâ’lebe bin Sa’ye’nin ayakkabısının sesidir. Reyhâne’nin Müslüman olduğunu müjdeleyecek!”dedi.
Sâ’lebe bin Sa’ye gelince:
      “-Yâ Resûlallâh! Reyhâne, Müslüman oldu!”dedi.
Resûlullâh (s.a.v), Reyhâne’nin bu hareketine çok sevindi. Reyhâne, Selmâ hatunun evinde bir âdet görme süresi kaldı ve temizlendi.
Hz.Reyhâne der ki:
“-Resûlullâh, esir kadın ve çocukları, Müslümanlara bölüştürdükten sonra, benim yanıma geldi. Kendisinden çok utandım. Beni, yakınına çağırıb önüne oturttu.
      “-Eğer, Allâh ve Resûlü’nü tercih edersen, Resûlullâh, seni, kendi-sine zevce olarak alacaktır!”buyurdu.

Ben: Allâh ve Resûlü’nü tercih ediyorum!”dedim.
Müslüman olduğum zaman, Resûlullâh, beni azad edib zevceliğe kabul buyurdular, ve öteki kadınlarında olduğu gibi, bana da, on iki ukiye bir neşş mehir verdi. Benimle, Ümmü’l Münzir’in evinde evlendi. Öteki zevcelerinde olduğu gibi, banada, yanıma gelme günü ayrıldı. Ben de onlar gibi perde arkasına alındım!” 1
Başka bir görüşte ise şöyle anlatılır:
Kurayza Oğulları savaşı sonrası Resûlullâh (s.a.v) Reyhâne’yi “Safi” ğanimette Resûlullâh’ın payı olarak seçti, ve Ümmü’l-Münzir Selmâ bint-i Kays’ın evine götürülmesini emretti. Reyhâne orada bir ay kadar kaldıktan sonra, Resûlullâh onunla görüşmeye gitti. Reyhâne utancından görünmek istememesi üzerine Resûlullâh (s.a.v), onu çağırdı ve Müslüman olduğu taktirde kendisiyle evleneceğini söyledi. Reyhâne bu teklifi kabul edince Resûlullâh onu âzad etti ve diğer eşlerine verdiği gibi ona da 12 ukiyye gümüş vererek Hicri 5. yılın Zilhicce ayında Miladi 627. yılın Mayıs ayında kendisiyle evlendi.
Resûlullâh (s.a.v)’ın onun mehir olarak hürriyetini bağışladığı da zikr edilmiştir. Reyhâne’nin bir süre sonra Resûlullâh’ı diğer hanımlarından çok aşırı şekilde kıskandığı, bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v) onu ric’i talâkla boşadığı, ancak Reyhâne’nin bu duruma çok üzülmesi üzerine onu tekrar nikâhına aldığı kaydedilmektedir.

Zayıf olduğu belirtilen bir başka rivâyete göre ise; Reyhâne câriye olarak kalmış ve İslâm dinini hiç benimsememiştir.
Doğrusu Reyhâne Hicri 10. Miladi 632 yılında Resûlullâh (s.a.v), Vedâ Haccı’ndan döndükten sonra Medine’de vefat etti. Cenaze namazını bizzat Resûlullâh (s.a.v) kıldırmıştır. Reyhâne annemizi, Cennetü’l-Baki mezarlığına da Resûlullâh (s.a.v) bizzat kendisi defnetmiştir.

Burada çok önemli bir hususa değinmemiz gerekmektedir. Malum olduğu üzere, Hz.Cüveyriye validemiz, Mustalık Oğulları Ğazvesi’nde, Safiyye validemiz ise Hayber Ğazvesi’nde savaş sonrasın da esir olarak alınmıştı. Normal şartlarda onlarında statüsü de cariyelik idi. Peki neden bu iki hanımefendi validelerimiz cariye olarak sayılmazda, Reyhâne ve Mâriye validelerimiz cariye olarak sayılır?
El cevab: Bunun nedeni ise şudur; Resûlullâh (s.a.v), Cüveyriye ve Safiyye validelerimizi önce azad etmiş, hürriyetlerine kavuşturmuş; sonra onları nikahı altına almıştır. Ama Reyhâne ve Mâriye validelerimizi ise bazı özel nedenlerden dolayı bir müddet cariye statüsünde bırakmıştı. Bu konuda rivâyetler farklı olsada Reyhâne validemiz kendi isteği ile cariye olarak kalmış, Mâriye validemiz ise oğlu İbrahim’i dünyaya ğetirdikten sonra Ümmü Veled statüsüne kavuşmuş hürriyetini elde etmişti. Daha geniş bilgi için, merhum Muhammed Hamidullah’ın, Muhammed İslâm Peyğamberi adlı eserine bakınız. 3
Yaptığımız araştırmada ise şu gerçeği gördük; Babası diye söylenen Şem’un ise Ebû Reyhâne adındaki kişi ezdi kabilesine mensub olan başka bir sahabedir. Oysa ki; Reyhâne validemizin, Beni Kurayza veya Nadir Oğullarından olduğu açıktır. Reyhâne validemizin babası o günlerde eğer sağ olsaydı mutlaka kızı ile ilgili bir tavrı, onunla ilgili bir bahis söz konusu olmaz mıydı? Kaldı ki, İbn-i Hacer el-Askalani, el-İsabe adlı eserinde, sadece isminin ve künyesi ile birlikte Şem’un Ebû Reyhâne diye ondan bahs eder. Reyhâne validemizin babası dır diye hiç bir ifade kullanmaz.
Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan râzı olsun.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu