Güncel

AK Parti’nin Lideri Dönüyor Bir Uzun Yürüyüşün Kısa Öyküsü

AK Partinin Kurucu Lideri anayasa gereği ayrıldığı yuvasına tekrar geri dönüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi hayatın önemli bir dönüm noktasına yaklaşıyor. Peki geride kalan senelerde neler yaşandı. Cumhurbaşkanı’nın siyasi yaşamında ve Türkiye’nin yakın tarihinde neler var?

Gözünde gözlüğüyle, tüm dikkatini toplayarak torununa Allah’ın kelamını öğreten ve bu anlardan birkaç saat sonra milletini işgale karşı direnmeye çağıran bir lider. O Recep Tayyip Erdoğan. Onun öyküsü 26 şubat 1954’te İstanbul Kasımpaşa’da başladı. O gün Ahmet-Tenzile Erdoğan çiftinin üçüncü çocuğu dünyaya geldi. Adı Recep Tayyip koyuldu. Seneler sonra o ismi önce Türkiye daha sonra ise tüm dünya ezberleyecekti.

ÜÇ TUTKUSU VARDI FUTBOL ŞİİR SİYASET

Onun üç tutkusu vardı. Futbol, şiir, siyaset. Üçünün de hakkını verdi. Hayat öyküsünün önemli bir bölümü sahalarda, satırlar arasında ve meydanlardaki mücadeleyle bezendi. Siyasi rakiplerin fakat ustalıkla yazılmış mısralarla anlatılacak, unutulmayacak goller atmasıyla bilindi. 

Türkiye onun çocukluk senelerinde darbe ile tanıştı. Ülkenin başbakanı, dışişleri bakanı, maliye bakanı idam edilmiş, cumhurbaşkanı indirilmiş, demokrasiyi tank paletleri çiğnemişti. Sonraki senelerde sokakları önce derin bir sessizlik sonra alabildiğine politize olmuş gençler doldurdu. Türkiye hem bir politik gerilimin hem de yokluğun pençesindeydi. 

SİYASET MERDİVENİNE İLK ADIMINI ORADA ATTI

12 Mart Muhtırasından sonra Türkiye tekrardan hareketlenmeye başlamıştı. Politik hareketlilikten etkilenen gençlerden biri de Recep Tayyip Erdoğan’dı. Milli Türk Talebe Birliği’ne devam ediyordu. Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları’na üyeydi. 1975’te Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı olmuş ve siyaset merdiveninde ilk basamağa adım atmıştı. Bir sene sonra Recep Tayyip Erdoğan İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı seçildi. 12 Eylül darbesine kadar o görevde devam etti. 

YENİLGİ YENİLGİ BÜYÜYEN BİR ZAFER VARDI

1982 senesinde askere gitti. Dönüşte Türkiye tekrardan normalleşmeye başlamıştı. 1983’te kurulan Refah Partisi’ne katıldı. 1984’te Beyoğlu İlçe Başkanı, bir sene sonra partinin MKYK üyesi ve İstanbul İl Başkanıydı. Milletvekilliğine ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na aday oldu, seçilemedi. Tekrardan milletvekili adayı oldu tercihli oy sistemi sebebiyle kaybetti. O dönem Erdoğan atideki zaferi getiren yenilgileri yaşıyordu. Sezai Karakoç’un “yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır” mısralarını belki de bu yüzden çok seviyordu.

Ve 27 Mart 1994’te beklenen zafer geldi. Refah Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazandı. İstanbul’da hep hayalini kurduğu adaleti ve kalkınmayı yapabilecekti. İstanbul’un çehresini değiştiren adımlar o senelerde atıldı. 

O’NUN İÇİN MUHTAR BİLE OLAMAZ DENİLİYORDU

Yerel seçimlerdeki atılım Refah Partisi’ni genel siyasette de yükseltmiş 1995 genel seçimlerinde sandıktan Refah birinci parti olarak çıkmıştı. Bir sene sonra iktidar ortağı oldu. 1997 senesinde Refah-Yol iktidarını sonlandırmak için 28 Şubat süreci başlatıldı. Genel siyasetteki gerilim yerele de yansımış gözler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaptan köşkündeki Recep Tayyip Erdoğan’a çevrilmişti. Nitekim düğmeye Erdoğan’ın 6 Aralık 1997’de Siirt’te okuduğu şiir kullanılarak basıldı. 

Erdoğan okuduğu şiir sebebiyle “halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek”le suçlandı. Yargılandı, 4 ay 10 gün hapis cezası aldı. Siyasi yasak konuldu. Belediye başkanlığını bıraktı ve Pınarhisar Cezaevi’nin yolunu tutu. O zaman gazete manşetlerinde onun için “siyasi hayatı bitti” “muhtar bile olamaz” deniliyordu. Fakat o “bu şarkı burada bitmez” diye haykırdı.

BİTMEYEN ŞARKI KORO İLE DEVREYE GİRECEKTİ

Gerçekten de o şarkı bitmedi. Onu engellediklerini zanneden muktedirler notalar arasındaki sus işaretine gelindiğinin farkında bile değildi. Sonraki aşamada şarkının ritmi artacak, Türkiye’nin en geniş korosu devreye girecekti. Şarkının hep birlikte söyleneceği çatının hayali Pınarhisar zindanında kendisi 14 Ağustos 2001’de Afyonkarahisar’da vücut buldu. Onun adı Adalet ve Kalkınma Partisi’ydi.

Bir sene sonra AK Parti millet tarafından Türkiye’nin yönetimine getirildi. Türkiye koalisyonlardan çok çekmişti bu defa AK Parti’ye yeni Türkiye’nin inşası görevi tek başına iktidar gücü eşliğinde verildi. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yeni bir yolculuk başladı. Kollar sıvandı. 

SİİRT’TE KURULAN OYUN YİNE SİİRT’TE BOZULDU

Partisi iktidara gelmişti fakat Erdoğan siyasi yasaklıydı. Önce yasak kaldırıldı daha sonra ise yenilenen Siirt seçimlerinde Erdoğan milletvekili oldu. Yiğit düştüğü yerden kalkmış Siirt’te kurulan oyun yine Siirt’te bozulmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin kalkınma hamlesinin liderliğine hızlı başladı. Bir taraftan altyapı yatırımları, diğer yandan ise kriz halinde olan ekonominin düze çıkartılması için hummalı bir çalışma başladı. Sağlık sistemi tekrardan kuruldu, Türkiye her alanda yenilenmeye tanıklık etti. 

Onu iktidara getiren millet atılan adımları gördükçe Erdoğan ve yol arkadaşlarına daha güçlü destek verdi.

OYUNLARI TUZAKLARI TEKER TEKER BOŞA ÇIKARDI

Türkiye’de demokratikleşme hamleleri ardı ardına atılırken oyunları bozulan bazı çevreler Erdoğan’a sürekli engel çıkartmaya başladı. 2007’de AK Parti Cumhurbaşkanı seçmesin diye e-muhtıra verildi. Erdoğan hükümetinin tepkisi sert oldu. 

Önce millete gidildi, alınan güçle Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa değiştirildi Cumhurbaşkanını halkın seçmesi kabul edildi. tüm bu hamleler ihanet odaklarını daha da kızdırdı. Önce Gezi Olayları tertiplendi. Oyunu Erdoğan bozdu. ardından 17-25 Aralık’ta darbe girişimi yapıldı. Erdoğan’ın hamleleri tuzakları boşa çıkarttı. 

HALKOYUYLA SEÇİLEN İLK CUMHURBAŞKANI OLDU

Millet 10 Ağustos 2014’te tüm tuzak çevrelerine yanıtını Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’nin ilk halkoyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı yaparak verdi. Daha esaslı yanıtlar ise yakındaydı. 

Erdoğan anayasa gereği AK Parti Genel Başkanlığı’ndan ayrıldı. Olağanüstü kongreyle görevi Ahmet Davutoğlu’na devretti. Seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak kendisinden önceki Cumhurbaşkanlarından farklı bir performans gösterdi. Bu hamleler rahatsızlığı biraz daha çoğalttı. 15 Temmuz 2016’da ihanet kuklaları en çirkin yüzünü gösterdi. Bu kanlı oyunu bozan hamle yine Erdoğan’dan geldi. 

PARTİSİNE DÖNMESİNDEKİ TÜM ENGELLER KALKTI

Millet sokağa inmiş ve teröristlerin darbe girişimini püskürtmüştü. Yeni oyunlar kurulmasın, tüm tuzaklar topyekun bozulsun diye hükümet sistemi değişikliği gündeme geldi. Cumhurbaşkanı “Evet” denilmesi için destek istedi. Halk 16 Nisan referandumunda “Evet” dedi. Yeni hükümet sistemi kabul edildi. Cumhurbaşkanı’nın  kurduğu ve liderliğini devam ettirdiği partisine dönmesinin önündeki engel de tamamen kalkmış oldu.

EDİTÖR: Kadir Kurtay

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu